Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Marmara Adası’nda SUMITOMO’lar Tercih Ediliyor

75 yıldır Marmara Adası’nda mermer ocağı işleten Türer Madencilik zorlu çalıma şartlarında Sumitomo ekskavatörlerini tercih ediyor. Sahip olduğu mermer yataklarıyla tarih boyunca medeniyetlerin ilgi odağı olan Marmara Adası, günümüzde de dünyanın en prestijli yapılarına güzellik katarak adından söz ettirmeye devam ediyor. Türkiye’nin coğrafi anlamda Gökçeada’dan sonraki bu en büyük ikinci adasında çok sayıda mermer üreticisi ve dolayısıyla yüzlerce büyük ölçekli iş makinesi çalışıyor.

Adanın köklü firmalarından Dinçer Mermer’in ikinci nesildeki ortaklarından Mustafa Dinçer ile bir araya gelerek faaliyetleri, mermercilik ve kullandıkları Sumitomo marka paletli ekskavatörler hakkında konuştuk. Firmanın tarihçesi hakkında bilgi veren Mustafa Dinçer, babaları Ahmet Remzi Dinçer tarafından 1955 yılında açılan ilk ocağın 6 yıl ardından firmasını kurarak çalışmaya başladığını söyledi. Üç kardeşi ile birlikte ikinci nesil olarak babalarının izini takip ettiklerini ifade eden Dinçer, “Babamız ihracat faaliyetlerinde yabancı dilin önemini yaşayarak gördüğü için bizleri yurtdışında okutarak önümüzü açtı. Büyük kardeşim Aydın Dinçer aynı zamanda İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı olarak görev yapıyor. İkiz kardeşim Hasan Dinçer ocaklarımızla ilgileniyor. Ben ise şirketin İstanbul Kurtköy, Pendik’deki merkez ofisi ve depo alanında bulunuyorum” dedi.

Tarihi 2500 Yıl Geriye Dayanıyor
Marmara Adası’nın mermer geçmişine vurgu yapan Mustafa Dinçer “Adanın madencilik geçmişi 2.500 yıl kadar geriye gidiyor. Roma, Bizans, Osmanlı ve nihayetinde Cumhuriyet tarihinde hiç durmadan çalışmış ender bölgelerden biri. Bugün İzmir Selçuk’taki Efes Antik Kenti veya Venedik’teki San Marco Bazilikası gibi birçok tarihi yapıda Marmara Adası mermerini hala sapasağlam görebiliyorsunuz. Aslına bakarsanız Marmara Adası deniz aşırı ve zor bir bölge. Günümüz teknoloji seviyesinde bile zaman zaman zorlandığımız üretim ve nakliye süreçlerinin binlerce yıldır devam ediyor olmasının sebebi, çıkarılan taşın kalitesidir. Hem el işçiliğine gelebilen hem de dış etkenlere karşı koyabilen dayanıklı bir mermer olduğundan dolayı hala dünya genelinde tercih ediliyor” şeklinde konuştu.

Ocaklar hakkında da bilgi veren Mustafa Dinçer, “Bizim Marmara Adası’nda iki ayrı ocağımız bulunuyor. Birinden ‘Marmara Mermeri’, diğerinden ise ‘Dolamit Beyazı’ çıkarıyoruz. Geçen yıl muhtelif kalitede yaklaşık 30 bin ton mermer ve 5 bin ton dolamit ürettik” dedi.

“İş Makinelerindeki İlk Kriterimiz Satış Sonrası Hizmetler”
Zorlu ada koşullarında iş makinesi tercihlerini belirleyen kriterler arasında ürün kalitesi ve teknolojinin önemine işaret eden Dinçer, satış sonrası hizmetler kalitesinin çok daha önemli olduğunun altını çizdi. Mustafa Dinçer, “İş makineleri, son derece zorlu çalışma koşullarına sahip olan mermer ocaklarının belkemiğidir. Dolayısıyla işimizin aksamaması için kullandığımız makinelerin güçlü bir servis ve yedek parça desteği olması bizim açımızdan birinci kriterdir. Bunu güç ve dayanıklılık izliyor. Zira makinelerimiz ocaklarda büyük yüklere maruz kalıyor. Bununla birlikte tonlarca ağırlıktaki blokları riperle yerinden oynatabilmek için ekskavatörlerimizin zemine iyi yayılan, dengeli bir tasarıma sahip olmasını bekliyoruz. Makinelerimizin yakıt tüketimi de toplam maliyetlerimiz içerisinde önemli bir yer tutuyor” diye konuştu. “Ocaklarımızdaki ekskavatörlerimizin 2 tanesi 50 ton, 2 tanesi 38 ton sınıfında. 38 tonlukların birisini kırıcıyla çalıştırıyoruz. Riperli olan diğer 38 tonluk ekskavatörümüzü yürüme mesafesi uzun alanlarda blok devirmeye yardımcı olarak kullanıyoruz. 50 tonluklar ise daha sabit şekilde kademelerde çalışıyor” diye konuşan Dinçer, makine tercihlerini TSM Global ve Sumitomo’dan yana yaptıklarını söyledi.

Yıllardır Sumitomo’yu Tercih Ediyoruz
Mustafa Dinçer, “Ekskavatör grubunda yıllardır TSM Global ve Sumitomo’yu tercih ediyoruz. İlk makinemiz SH480LHD-5’idi. Tercihimizde teknik özelliklerinin yanı sıra piyasadan aldığımız olumlu referanslar ve Japon teknolojisine olan güvenimiz etkili olmuştu. Duyduğumuz memnuniyet çerçevesinde 2018’de bir adet SH490LHD-6 ve 2019’da bir adet SH370LHD-6 daha aldık” dedi.

Sumitomo markasını tercih etmelerinin nedenini de anlatan Mustafa Dinçer, “Almadan önce iyi bir araştırma yapmamıza rağmen ilk başlarda bazı tereddütlerimiz vardı. Zaman içerisinde gerek makinelerimizin performansından gerekse verilen hizmetten duyduğumuz memnuniyetle ekskavatör parkımızı Sumitomo’ya çevirdik. Bazı servisler bir sorunu çözene kadar 3-4 defa git gel yapıyor, yüksek masraflara ve zaman kaybına sebep oluyorlar. Hizmet aldığımız TSM Global’in yetkili servisleri işinin erbabı. Yaşadığımız sorunları hızlı ve olabilecek en ekonomik şekilde çözebiliyorlar. Sumitomo’yu alırken çevremize danışmıştık; şimdi biz de onların referansı olduk” şeklinde konuştu.

Bize Ulaşın!